Not: İşbu yazı, ilk kez 01.02.2021 tarihinde IPR Gezgini'nde yayımlanmıştır.
Nice kavgalara sebep olan; ancak oynaması bir o kadar da keyifli Monopoly, Hasbro tarafından satışa sunulan ve artık herkes tarafından bilindiği üzere; oyuncuların oyun tahtası üzerinde iki adet zar ile oynadıkları, mülk alıp sattıkları, aldıkları arsalar üzerinde ev ve otel sahibi olarak da gelirlerini arttırdıkları emlak ticareti konulu bir masaüstü oyunudur.
Günümüzde popüler kültürün bir parçası haline gelmiş, yüz üçten fazla ülkede lisanslı ve otuz yediden fazla dilde yayınlanmış olan Monopoly, kelime olarak İngilizce’de “tekel” anlamına gelmektedir. Oyunun amacı ise mümkün olduğunca çok mülk satın alıp (arsa, istasyon, iskele, kamu kuruluşu gibi) diğer oyunculardan toplanan kira gelirleri ile onların iflas etmesini sağlamak ve oyunda kalan son oyuncu olarak oyunu bitirmektir.
Kendi alanında efsaneler arasına giren Monopoly oyununun hikayesi ve geçmişi ise şu anki halinden oldukça farklıdır. Günümüzde, Monopoly adıyla bilinen bu oyuna ilişkin ilk kuralları icat eden kişi, çoğunluk tarafından bilinenin aksine Washington’da yaşayan Lizzie Magie (Elizabeth J. Magie) adındaki Amerikalı yazar, sanatçı, oyun tasarımcısı bir kadındır. 1903 yılında, Lizzie Magie, The Landlord’s Game (Ev Sahibi Oyunu) adını vererek tasarladığı bu oyunun patentini almak için başvuruda bulunan ilk kişidir.
Lizzie Magie’nin, sonradan Monopoly’e dönüşecek olan The Landlord’s Game’i yaratma hikayesinden önce, döneminin şartlarına göre (hatta günümüz şartlarına göre) son derece sıra dışı bir kişiliğe sahip olan bu kadından biraz bahsetmek daha doğru olacaktır.
Lizzie Magie, stenograf ve sekreter olarak çalışan; ancak bununla birlikte şiir ve kısa hikayeler yazan, kendi komedi şovlarını sahneleyen bir sanatçıydı. 1886 yılında doğan Magie, gazeteci babası James Magie’nin etkisiyle küçük yaştan itibaren habercilik ve siyasi tartışma ortamlarına aşina bir şekilde yetişmiştir. Tekelcilik karşıtı (anti-monopolist) Henry George’un “Progress and Poverty” (İlerleme ve Yoksulluk) isimli eseri, baba James ve kızı Lizzie’yi oldukça derinden etkilemiştir. Henry George’un eseri ile dönemin yoksulluk içindeki şartlarının birleşimi, Magie’lerin anti-monopolist görüşler benimsemesine yardımcı olmuş ve ironik bir şekilde, Monopoly oyununun ilk hali olan The Landlord’s Game’in esin kaynağı olmuştur.
Oyun, aslında Lizzie Magie tarafından ilk başta, haksız şekilde başkasının toprağını elde eden kimsenin sebep olduğu trajik etkileri göstermek amacıyla tasarlanmıştır. Magie’nin 1904 yılında patentini aldığı The Landlord’s Game adlı bu kare şeklindeki masaüstü oyunu, “Go To Jail” (“Kodese Git”) ve “Public Park” (“Umumi Park Yeri”) isimli köşelerden ve bu köşeler arasına yerleştirilmiş dokuz adet dikdörtgen şeklindeki haneden oluşmaktaydı. Bu dokuz hanenin tam ortasında demiryolu bulunmakta, onların yanında da kiralık ve satılık mülklerin bulunduğu haneler yer almaktaydı. Oyuncular bu oyunda, bulundukları dikdörtgen hanelere göre mülk, kamu hizmetleri ve demiryolu satın alıyor, vergi ödüyor, kira veriyorlardı. Lizzie Magie bu oyunu, biri “anti-monopolist” ve diğeri “monopolist” olan birbirinden farklı kurallara sahip, iki varyasyondaki oyunlar olarak tasarlamıştı. Oyunun ilk versiyonunda, zengin olmak tüm oyuncuların zenginliğini arttırmasına bağlıyken; ikinci versiyonunda, tek bir oyuncunun zengin olup diğer rakiplerini alt etmesi gerekmekteydi.
Magie’nin oyunu iki farklı versiyonu ile tasarlamasındaki amaç ise insanların ahlaki açıdan daha üstün olan ve çoğunluk menfaati güden “anti-monopolist” oyununu oynadıktan sonra “monopolist” oyunu ile başkalarını yok etmek pahasına büyük miktarlarda servet elde etmenin kötülüğünün ve ahlaksızlığının boyutunu gösterebilmekti. Oyun, kısa sürede elden ele yayılarak büyük bir popülerlik kazandı. Ancak, Magie’nin beklentisinin aksine, “monopolist” oyunu daha büyük rağbet görmeye başlamıştı. Magie’nin oyunun patentini almasından yaklaşık iki sene sonra ise Economic Game Company isimli New York merkezli bir şirket tarafından yayınlandı.
Ev yapımı kopyalarıyla kampüslerde ve farklı çevrelerde yayılmaya başlayan oyun, Charles Darrow’a kadar ulaştı. Charles Darrow, oyunun daha basit olan kendi versiyonunu geliştirerek bu oyuna “Monopoly” adını verdi ve bunun için 1933 senesinde patent başvurusunda bulundu. Charles Darrow, Magie’nin kendi oyununun patentini almasından tam otuz bir sene sonra, 1935 yılında, Monopoly’i Parker Brothers Şirketi’nin sahipleri olan George ve Fred Parker’a sattı. Darrow tarafından Parker Brothers’a verilen oyun, dünya çapında yüz milyonlarca kopya sattı ve Darrow ömrü boyunca kendisine ödenen telif ücretlerinden faydalandı. Parker Brothers, oyun patentinin ilk kez 1904 senesinde, Lizzie Magie tarafından alınmış olduğunu öğrenmesinin üzerine, oyunun tüm haklarını elde edebilmek için Magie’ye, The Landlord’s Game ve diğer iki oyun fikri için 500$ değerinde bir ücret ödedi. Ancak Şirket, bunun dışında Magie’ye hiçbir telif hakkı ücreti ödemedi.
Parker Brothers, oyuna ait tüm hakları elde ettikten sonra geniş bir çevreye yayılan pazarlama çalışmalarını başlatarak, oyunun hem standart hem de lüks versiyonlarını piyasaya sürdü. Şirket, daha sonra ahşap oyun tahtası ile pirinç oyun parçalarını içeren altı farklı versiyona sahip ve daha pahalı olan Monopoly oyunlarını da üretti. Oyun ile Magie arasındaki bağ ise giderek kayboldu ve Charles Darrow, oyunun mucidi ve hatta ilk milyoner oyun tasarımcısı olarak anılmaya başladı.
Monopoly’ye ilişkin bu bilinmeyen ve oyun yapımcıları tarafından da kabul edilmeyen hikâye ise 1970’li senelerde Ralph Anspach isimli bir profesörün “Anti-Monopoly” adındaki tekelciliğin ilkelerini göstermek ve ortadan kaldırmak amacıyla kendi tahta oyununu tasarlaması sonucunda ortaya çıkmış oldu. Parker Brothers, Anspach tarafından kullanılan oyunun ismi nedeniyle, kendisine karşı marka hakkına tecavüz davası açtı. Anspach, Parker Brothers tarafından kendisine açılan, oldukça maliyetli bu davayı kazanmak için bu oyunun kökenini araştırmaya başlamış ve bu araştırmalar sonucunda, Monopoly oyununun bu yazıda da aktarılan hikayesini ortaya çıkartmıştır. Parker Brothers tarafından açılan dava 1979 yılında Kaliforniya Yerel Mahkemesi tarafından, Monopoly ibaresinin jenerik olduğu gerekçesiyle reddedilmiş ve Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi (Supreme Court) tarafından da onanmıştır. Bu karar sonrasında Anspach, Parker Brothers ile uzlaşmaya varmış ve Anti-Monopoly isimli oyununu başka bir şirket aracılığıyla satabilmiştir. Uzlaşmanın sonuçlarından bir diğeri ise Anspach’ın, oyunun gerçek kökenine ilişkin bilgileri halka açıklayabilmesi olmuştur. Anspach, bu süreçten sonra Monopoly’nin gerçek tarihini ve kendi yasal mücadelesini anlattığı, “The Billion Dollar Monopoly Swindle” isimli kitabı kaleme almış, Monopoly’e dair bilinmeyen gerçekleri gün yüzüne çıkarmıştır. Monopoly’nin şu anki yayın sahibi olan Hasbro ise halen oyunun patentinin 1935 senesinde alındığını kabul etmekte ve oyunun 1935 öncesi tartışmalı geçmişini tanımamaktadır.
Av. Belce Barış
Comments